Search This Blog

Friday, October 9, 2015

Saçma Yorumlarla Mücadele Etme Kılavuzu 1

Başlığa kanıp da herhangi bir kılavuzluk yapacağım sanılmasın. Kelin merhemi olsa başına sürermiş. Maksat içimizi döküp, içimde bulunduğumuz durumla dalga da geçmek suretiyle kendimizi daha iyi hissetmek. Zira psikolojik danışman olan bir kuzenimin yorumuyla bu mühim bir meziyetmiş, herkesin de harcı değilmiş. Aman ne güzel, çok sevindim. Aferin bana.

Gıcık tıp 1: " ayyy ne zaman çocuk yapıcaksınııız?" diye soran gerizekalı. Öyle de çok var ki bu gerizekalıdan. ( vaktiyle ben de yaptım kesin aynı gerizekalılığı, o yüzden bu tipe nispeten daha az gıcığım). Yahu ey gerzek. Aslında sorduğun bu soru tam olarak şunları içeriyor: korunmadan seks yapıyor musunuz, eşinin performansı sağlam mı, kocan içine boşalıyor mu falan filan. İyi de canım benim bunlar mahrem şeyler, komşum olman demek, her sabah birbirmize günaydın diyor olmamız yatak performans sonucumuzu seninle konuşacağım anlamına gelmiyor ki? Hatta daha yakınım da olsan bu soruyu bana sorma, kimseye sorma.

Artık bana soranlara kısaca " e bakalım işte kısmet, zaman bıdı bıdı" diye cevap vermekten gına geldi. Geçenlerde okuduğum bir blog diyordur ki azıcık sert de çıkışabilirsniz.  Hiçbirşey sizin akıl sağlığınızdan daha mühim değil. Düşüncesizliği yapan o, siz gerisini düşünmeyin. Size " ee çocuk yok mu" diye soranlara " bence bu soruyu kimseye sorma. Niye biliyor musun belki bu soruyu sorduğun kişi yakın zamanda düşük yapmış olabilir, ya da sağlık problemi olabilir. Ve bu soruyu sorduğunda da çok üzülebilir. Ve eminim de sen de kimseyi üzmek istemezsin değil mi?" Diye cevap verin. Kulağa çok güzel geliyor da, ben daha kimseye diyemedim gitti.

5 comments:

  1. Seni çok iyi anlıyorum, okuduğun o blogda denileni de ben kendime engel olamayıp eşimin teyzesine yaptım sanırım :S İkinci hamileliğimin de kayıpla sonuçlanmasının hemen ardından sülaledeki neredeyse tüm kadınların bir arada oturduğu bir ortamdaydık. Klasik olarak "Eee ne zaman yapacaksınız çocuk?" diye başlayan sorularını "Kısmet" diye savuşturmaya çalışsam da mümkün olmadı. Üstüme üstüme gelmeye devam edince bu kez "Ben bu konuda konuşmak istemiyorum" dedim-ki bundan sonra gerçekten anlayıp susacağını düşünüyordum. Yine de "Ne varmış ki niye konuşmayalım, yanlış mı bunları konuşmak?" diye sürdürdü. "Evet, yanlış bence" dedim, "Ne varmış neden yanlışmış?" diye devam etti. "Çünkü bu sağlıkla ilgili bir konu" diye sesimi biraz yükseltip gözlerimin dolmasıyla ortamı terketmek durumunda kaldım. Tabi herkes şok oldu sonrasında ama artık bana birşey demeye korkuyorlar :)

    ReplyDelete
  2. cok uzuldum Pembe. biliyorum o hissi. insanin agzina agzina vurasi geliyor :) neyse bir daha konuyu acmazlar umarim. sana da kolay gelsin, gecmisler olsun.

    ReplyDelete
    Replies
    1. Çok teşekkürler sana da geçmiş olsun tekrar. Bu arada bloğa bayıldım, takip ettiklerinden de the infertility terapiste bi bakayım dedim, kadının yazdıklarından türk olduğundan şüphe ettim adeta, demek ki dünyanın her yerinde benzer şeyler yaşanabiliyomuş 😀 Yazılarının devamını merakla bekliyorum, görüşmek üzere!

      Delete
  3. cok tesekkurler, cok sevindim :) gule gule okuyunuz.
    evet ben de baya sarmistim infertility therapiste. hatta o ilham oldu diyebilirim.

    ReplyDelete
  4. cok tesekkurler, cok sevindim :) gule gule okuyunuz.
    evet ben de baya sarmistim infertility therapiste. hatta o ilham oldu diyebilirim.

    ReplyDelete