Search This Blog

Sunday, October 11, 2015

Anlatsak mı Anlatmasak mı?


İlk tük bebek tedavimi saflıktan olsa gerek maaşallah hayatımda kim var kim yoksa eş, dost herkeslere anlattım. Hayret! Nasıl olduysa bir işyerindekilere anlatmamışım. Neredeyse her gün, arayan sorana aşama aşama tedavinin süreçlerini anlatıyordum. Oooh, ilk hamilelik haberimi aldığımda söylememe gerek yok heralde, neredeyse gazeteye tam sayfa ilan vericektim! Hamile olduğumu öğrendiğim an, uzak ara hayatımda en mutlu olduğum andır. Net. 


Maalesef güzel haber uzun sürmedi. 7.haftada anembriyonik gebelik olduğu anlaşıldı ve kürtaj olmak zorunda kaldım.  Eh hadi bakalım, şimdi ayıkla pirincin taşını. İçime iki embriyo konmuştu. Ultrasona gittiğimi bilen herkes "ayyy acaba tek mi ikiz mi, ne dedi doktor?" diye heyecanla beni aradığında ne tek ne ikiz, cevap sıfır demek çok ağır koymuştu. Zaten ağlamaktan hali kalmayan ben, bu açıklama görevini de annem ve kızkardeşime devretmiştim.Uzunca bir süre telefonlara da hiç çıkmadım. Bir ara facebook hesabımı bile kapatasım geldi. ( O niye bilmiyorum gerçi. Sanırım buharlaşmak yok olmak istiyordum bir süre). Neyse günler günleri, aylar aylar kovaladı. Endometriosis sebebiyle önce bir laparoskopi oldum. Sonra sıra geldi ikinci tüp bebek maceramıza. Ama bu sefer karar verdim sır gibi sakladım! Hayır benim için bu sırrı saklamak da hayli zor. Çünkü Türkiyede yaşamıyorum ve istanbula bir kaç haftalığına gelince, herkes haliyle tekrar tedavi için geldim diye işkillendi.Neyse öyle veya böyle durumu beyaz yalanlarla geçiştirmeye çalıştım ama o da ne? Bir de ısrarlı bir kadro çıktı bu sefer meydana. " Peki bir sonraki tüp bebek ne zaman? Noluyo şimdi? Ne aşamadasın? Tekrar deniycek misin?....." Artık dayanamayıp bu konunun beni çok üzdüğünü ve yıprattığını ve bu konuda konuşmama kararı aldığımı bir iki kişiye söylemek zorunda kaldım. Söylememe rağmen hala ısrarcı sorular devam etti. O da ne? Bu sefer anlatmıyorum diye alınan küsen bir kadro ortaya çıktı. Hey allahım benim zaten canım burnumda. Bir de insan idare etmekle mi uğraşıcam? Yok artık!

İkinci tüp bebekte de benzeri oldu. Gelişim durdu yine. Tek farkla. Kanama başladığı için şu an doğal yolla düşük olmasını bekliyoruz. Neyse uzun lafın kısası, şayet tedavinize yeni başlayacaksanız ve bu satırları okuyorsanız size bir dost tavsiyesi. Aman diyim kimselere anlatmayın. Zaten göz var, nazar var, aman ne gerek var. Bir siz bilin, bir de anneniz, kardeşiniz, bir de sır tutabiliyorsa en yakın arkadaşınız. Sonra her kafadan bir ses çıkıyor. Bir bakıyorsunuz alelade bir arkadaşınızın hiç tanışmadığınız annesi telefonda dışarı çıkacağınızı duyunca ciddi ciddi " AA ne işi ver onun dışarda? Çıkmasın dışarı bu soğukta. Olmaz valla yoksa bebek memek!" diye hakkınızda ahkam kesebiliyor. Malum, Türkiye'de herkes anne bebek uzmanı. Uzman ne kelime! Ordinaryüs profesör hatta. 

No comments:

Post a Comment