Search This Blog

Saturday, October 10, 2015

Saçma Yorumlarla Mücadele Etme Kılavuzu 3

Sırada en sevdiğim tiplemelerden biri var. Ortada bilmiş bilmiş dolaşan dizi dizi Polyannalar. "Sen pozitif düşün canım, o zaman herşey pozitif olur"cular. Sanki ben hep negatif düşünüyorum da, çocuğumun olmaması benim suçum. Öyle bir havalardar. Ah o Secret kitabı yok mu. Hep onun yüzünden türedi bu cins. Hmm oldu canım, düşüncenin gücü tabii ki.Yeter ki inan kendine, insan bakışlarıyla kaşığı bile bükebilir değil mi? Hepimiz minik birer matrix yıldızıyız adeta! Canım benim, ben ameliyat olmuşum, içimi açıp bakmışlar nerdeyse en şiddetli seviye endometriosis teşhisi koymuşlar. Tekrarlama ihtimali yüksek.Tüpümün birini kapamışlar, öbürünü zor bela ellerinden kurtarmışım "ay nolur durun bari o açık kalsın" demişim bir umut. Sen sanıyor musun ki ben başıma bunların geleceğini tahmin ediyordum? İki yıl önce hamile kalmayı ilk denemeye başladığımızda evi değiştirdik, allah bebek geliyor büyük ev lazım diye. O kadar da inanıyordum hemen olacağına. Aklımın ucundan geçmedi bunlar. Hala zaman zaman o boş duran "bebek" odasına girip beşiği şuraya koyarım, koltuğu da şuraya diye hayaller kuruyorum. Ama yok işte olmadığı zaman da olmuyor bazı şeyler. Ben yoga yapan, meditasyon yapan bir insanım. İnsan beyninin vücudunun sınırsız kapasitesi var, öyle şeyler yapabiliriz ki, evet aklımız durur
biliyorum.  Ama şimdi ehvenişer durumdaki tek tüpümle ilgili olmadık hayaller kurmam da biraz enayilik olmaz mı? Pozitif düşüneyim, çok inanayım yarın Oscar kazanayım demek gibi birşey bu. Oscar kim ben kim? Oyuncu bile değilim ben ayol.

Ben demiyorum ki hep en kötüsünü düşünelim yerden yere vuralım kendimizi. Sadece şunu bilmekte fayda var. Hayat bu. Güzel şeyler de gelecek başımıza, kötü şeyler de. Sen istediğin kadar "yok yok ben üzülmüyorum, canım acımıyo ki" de, başka tarafından fena patlar o. İnsanız yahu, tabi üzülücez, tabi ağlıycaz, tabi korkucaz. Yüzleşin korkunuzla. Yüksek sesle söyleyin hatta. " Hiç çocuğum olmayacak diye çok korkuyorum" diyin. Yok saymaya çalıştığınız şey daha çok büyür, içine alır boğar sizi. Gerçek meziyet bunları yok saymakta değil, sadece bu üzüntü ve kaygıların hayatın tam merkezine oturmasını engellemek. Sizin parçanız olan tüm duyguları dengelemek, kabul etmek. Gerçek "bilgelik" budur. Büyüyünce ben de bilge olucam.

3 comments:

  1. Benim de en sinir olduğum şey 1)"Hep stresten oluyo, bak rahat olsan olur", "x kafasına hiçbişeyi takmıyo bak ondan hemen hamile kaldı"cılar. Arkadaşım, biz de hemen hamile kalsak biz de strese girmeyiz, biz zaten yaşadığımız sıkıntılardan strese giriyoruz di mi?
    2)"Hep yediğimiz içtiğimizden oluyo bunlar"cılar. Yani çocuğu olanlar olmayanlardan daha iyi şeyler yiyip içiyo diye düşünelim bu durumda. Bunu diyenler de cipsi çikolatayı hamburgeri götürüp temel gıda maddeleri somon ve tahin-pekmez olan şahsıma böyle dedikleri zaman iyice deliriyorum. Bu arkadaşlar sokaktaki Suriyeliler'in çok dengeli beslendiğini düşünüyo galiba :)

    ReplyDelete
  2. tabi canim. hep stres yapan sen. suclu sensin. ne ayip sey. ne kadar buyuk dusuncesizlik. insanin bu kadar zor bir durumdayken duymak isteyecegi en son sey suclanmak.

    ReplyDelete
  3. tabi canim. hep stres yapan sen. suclu sensin. ne ayip sey. ne kadar buyuk dusuncesizlik. insanin bu kadar zor bir durumdayken duymak isteyecegi en son sey suclanmak.

    ReplyDelete