Search This Blog

Monday, October 12, 2015

Delirmeden Önce Son Çıkış


Geçen ay tam bu gün hamilelik testimi yaptırmıştım. Yihuu. Yani tam bir aydır hamileyim! Ama aslında değilim de. Saçmasapan. İlk Beta HCG sonucum 25 çıkınca değeri hiç beğenmedi doktor. "Dur bakalım, iki gün sonra değer ikiye katlanacak mı, onu görelim" dedi. Yemeden içmeden kesildik o 2 gün. Dünya durdu sanki. O da ne? Bir sonraki test sonucu 60! Başlasın yine festivaller, şenlikler. Olley katlandı işte, bebeğimiz geliyor! Ama rüyadan uyanmak fazla uzun sürmüyor çünkü doktorum demez mi "ikiye katlamış ama yine de istediğimizden düşük bir değer bu". Ama anacım sana da birşey beğendiremiyoruz! Katlansın dedin katladık işte, yine yaranamadık. Düşük ya dış gebelik olabilirmiş. Sabah festivalle başlayan günümüz, akşama doğru gelen doktorun bu yorumuyla yine bir faciaya döndü haliyle. Üstüne bir de kanama başladı. Hee bi de yeni işe başladım o hafta, bunların hepsi aynı günlerde oluyor. Tam çıldırmalık. Sabahın köründe labaratuvarda test yaptırıp, koştur koştur sonucumu alıp işe gidiyorum.  Sabah herşey şahane. "Lay lay looooom, mutluyum hamileyim trall lal layyy". Akşama doğru test sonucumu yorumlamak için doktor arıyor, yok diyo düşük falan bu kesin. Moraller sıfır, bu sefer merdiven aralarında tuvalette ağlayan bir tipe dönüşüyorum. Manik depresif sanmıştır heralde işyerindekiler beni. 

Sanırım 10 kere daha kan aldırdım, 5 kere falan da ultrasona girdim, artık birşey görünse de anlasak diye. Labaratuvardaki kadınla da arkadaş olduk. Yazık, canım benim meğer o da çok uzun zamandır deniyormuş, yıl sonuna kadar olmazsa o da tüp bebek tedavisine başlayacakmış. Sevinçten değerim her ikiye katlandığında benle beraber ağladı kadın. 

Doktorun düşük iddialarına rağmen kan değerlerim 2 hafta boyunca arttıkça arttı. Çılgınlar gibi uyku basar oldu, gözlerimi açık tutamaz oldum. Göbeğim falan şişiyor pantalonlar sıkmaya başladı. Hamileyim işte, lamı cimi yok. Ne zaman ki bir kaç kez ultrasonla baktılar ve bebek göremediler bu gebeliğin düşükle sonuçlanacağı kesinleşti. Kese hala içimde, vücudumdan kendi kendine atılmasını bekliyorum. Son bir sene içerisinde 6. Kez anestezi almamak, kürtaj olmamak için direniyorum. Bari bunu benim için yapabilir misin sevgili vücudum? Bekliyorum. Tam 1 aydır bekliyorum. Tam 1 aydır kanıyorum. Seks yok, şarap yok, yoga yok, yüzme yok, topuklu ayakkabı yok kısacası hayatımın en sevdiğim beşlisi yok! Üstüne bir de bebek de yok. Delirmeden önce son çıkış ne tarafta acaba?

5 comments:

  1. tesekkur ederim iyiyim. toparladim :)

    ReplyDelete
  2. Çok geçmiş olsun, bu doktorları da anlamak zor gerçekten. Benim de kimyasal olan gebeliğimde değerim 20 çıkmıştı, doktor 48 saat sonra ikiye katlanıyor mu ona bakalım dedi. Sinir stresle geçen 48 saat sonunda değer ikiye katlanmış diye sevinçle doktoru aradım "Şimdi 48 saat sonra bidaha kan verin" dedi. Haydaa, hani şimdi rahatlamıyo muyduk diye düşünürken niye diye sordum "Bakalım 48 saat sonra yine katlanacak mı" dedi. Yine stresli 2 gün, kan sonucu çıkıyor ama tam ikiye katlanmamış, bozuk moralle doktoru aradım "Evet güzel bi sonuç, tam ikiye katlanmamış ama tam katlancak diye de bi kural yok yani, 48 saat sonra tekrar kan verin" demesin mi! Sonra hadi gülüm diyip kapadım telefonu, lanet olsun dedim. Hayır madem benim sonucumun hiçbi anlamı yok niye durmadan kan veriyorum? Bidaha kan vermedim, keseyi görmem gereken zaman doktora giderim, olmazsa da önden kendisi gider diye düşündüm, öyle de oldu nitekim...

    ReplyDelete
  3. hakkaten. deney maymunlarina dondum. 10 kereden fazla kan alindi. sanki kan alininca sonuc degisiyor. ne olacaksa oluyor zaten, ilaci yok merhemi yok bisiyi yok.

    ReplyDelete
  4. hakkaten. deney maymunlarina dondum. 10 kereden fazla kan alindi. sanki kan alininca sonuc degisiyor. ne olacaksa oluyor zaten, ilaci yok merhemi yok bisiyi yok.

    ReplyDelete